
Bebeklerde Diş Çürüğü Hakkında
Eski adı “Biberon çürüğü” olan bu durumun sadece biberonla beslenmeyle ilişkili olmadığı, aynı zamanda bulaşıcı bir hastalık olduğu tanımlanmıştır. Bu durumun tanımı, birçok etkenin bulunduğu gerçeğini daha iyi yansıtması için “erken çocukluk dönemi çürüğü’’ olarak değiştirilmiştir.
Belirtiler
Çocuk 71 aylık (6 yaş) ya da daha küçük olduğu halde süt dişlerinde çürük veya dolgulu diş mevcudiyeti
3-5 yaş grubu çocuklarda üst çene ön dişlerde; 1 veya daha fazla düz yüzey çürüğü varlığı
Çürükler hızlı ilerler
3 yaş altı çocuklardaki dişlerde düz yüzey çürüğü; “şiddetli erken çocukluk dönemi çürüğünün” kesin göstergesidir.
Etkenler
Fazla şekerli yiyecek ve içecek tüketimi
Gece sık sık şekerli süt ve ya meyve suyu dolu biberonla besleme
Yemek aralarında sık sık şekerli gıdaların tüketimi
Yeni sürmüş dişlerde çürük gelişme riski daha fazladır.
Bulaşma
Diş çürüğüne yol açan mikroplar çocuğa annesinden veya bakıcısından tükürük teması ile bulaşabilir. Bebeğinin mamasının sıcaklığı ve tadının anne tarafından kontrol edilmesi, annenin emziği yalaması ve bebeğini ağzından öpmesi gibi alışkanlıklar mikropları bebeğe iletir.
Tedavi edilmemiş çürükleri olan, buna bağlı olarak ağzında yüksek düzeyde mikrop bulunan annelerin çocuklarındaki risk çok daha fazladır.
Diğer bulaşma, ailelerin diğer bireylerinden ya da kreşteki arkadaşlarından meydana gelebilir.
Koruma
Ağız hijyeni uygulamalarına ilk süt dişinin sürmesiyle birlikte başlanmalıdır.
Şu an kabul edilen en iyi uygulama, çürük riski yüksek olan çocukların dişlerini günde iki defa florürlü bir diş macunu ile fırçalanmasıdır.
Anne-babalar, okul öncesindeki çocuklarının yaşına uygun, yumuşak diş fırçalarının üzerine diş macununu sürmeli ve diş fırçalamada ya çocuklara yardımcı olmalı yada direk fırçalama işlemini kendileri yapmalıdırlar.
Çürük riski altındaki çocuklarda;
2 yaşından küçük ise è ince bir tabaka halinde (yaklaşık 0.1 mg) florürlü diş macunu uygulanmalıdır.
2 – 5 yaş arasında ise èbezelye tanesi boyutunda (yaklaşık 0.2mg) diş macunu uygulanmalıdır.
Yüksek şeker içerikli içeceklerin (meyve suları, şeker eklenmiş çay ve şekerli süt gibi) bardakla verilmesi (biberon kullanmadan) tavsiye edilmektedir.
Bebekler şeker içerikli meyve suyu veya şekerli süt dolu biberonlarla uyutulmamalıdır. (Alışkanlıkları bir anda değiştirmek zordur. Yavaş yavaş şeker miktarı azaltılarak çocuğun alışkanlığı değiştirilebilir. İçeceklerin şekersiz tüketilmesi önerilir.)
Mikrop sayılarının artmaması için annenin ve ya başkasının tükürüğü bulaşmış kaşık çatal gibi araçların çocukla ortak kullanılmaması gerekir.
Emzikler bal, pekmez gibi şekerli gıdalara batırılarak verilmemelidir.
Abur-cubur tüketimi en aza indirilmelidir.
Şekerli gıdaların, tatlıların tüketimi yemek aralarında değil, yemeklerden hemen sonra yenmeli ve dişler fırçalanmalıdır.
3- 6 ayda bir diş hekimi kontrolü ve flor uygulamaları da koruyuculuk sağlar.