Son zamanlarda ulusal yazılı ve görsel basın organlarında bilimsel veriler ve gerçekler ile bağdaşmayan florür ile ilgili yayınların sıklığı göze çarpmaktadır. Florür ile ilgili bilimsel kanıtlara dayanmayan bu tür yayınların varlığı, Türk Dişhekimleri Birliği’nin bir ‘Durum Raporu’ yayınlamasını zorunlu hale getirmiştir. Amacımız florürün ağız diş sağlığındaki etkisine dikkat çekmek ve bu konuda kamuoyuna bilgi vermektir.
Diş minesinin devamlılığı ağız boşluğu içerisinde dinamik bir denge ile sürdürülmektedir. Ağız boşluğunda bulunan bakteriler ve şeker bu dengeyi olumsuz yönde etkilerken, tükürük ve florürün olumlu etkiler yaptığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Dünya Dişhekimleri Birliği (FDI), Avrupa Pediatrik Dişhekimliği Birliği (EAPD) ve Amerikan Pediatrik Dişhekimliği Birliği (AAPD) toplumsal bir sağlık problemi olan diş çürüğünün azaltılmasında, içme sularının florlanması da dahil olmak üzere çeşitli yöntemlerle florür uygulamalarının etkili olduğunu bilimsel raporlarla açıklamışlardır.
Günde 2 kere dişhekiminin önerdiği miktarda florürlü diş macunu ile dişlerin fırçalanması çürüğün azaltılmasında önemli rol oynamakta, ayrıca yüksek çürük riski taşıyan bireylerde dişhekimi tarafından uygulanan florür uygulamalarının da çürük oluşumunu engellemede etkili olduğu bilinmektedir.
Son zamanlarda basında yer alan yüksek dozda sistemik florür alımının zararlı etkilerinin zeka geriliğine ve bazı sağlık problemlerine yol açtığı iddia edilmektedir. Söz konusu haberlere konu olan bilimsel araştırmalarda çok yüksek toksik dozda florür içeren doğal içme suları kullanılmıştır.
Halbuki, çürük önlemek için kullanılan oral florür kaynakları toksik dozda florür içermemektedir ve güven vericidir. Dişhekimleri flor uygulamalarında gereken önlemleri alacak eğitim ve beceriye sahiptirler. Dişhekimlerinin önerdiği uygun miktarlarda kullanılan florür insan sağlığı üzerine hiçbir yan etki oluşturmamaktadır.
Kamuoyunun dikkatine saygıyla sunarız.
Türk Dişhekimleri Birliği